Bir grup cesur genç kadın öne çıkıp cinsel saldırı deneyimlerini polise bildirmek için güçlerini topluyor. Adalet arzusu ve seslerinin gücünden sarsılmaz bir inançla beslenerek, onları korumak için tasarlanan sistemin ricalarını dikkate alacağını umuyorlar. Ancak, çaresizce ihtiyaç duydukları desteği ve şefkati bulmak yerine, inançsızlık, şüphecilik ve hatta düşmanlıkla karşılaşınca umutları paramparça olur. Davalarını savunması ve gerçeği ve adaleti araması gereken kurumlar, bu cesur hayatta kalanları hesaplarını uydurmakla suçlayarak onlara karşı dönüyor. İhanetin ağırlığı ve saldırılarının travmasının yükü altında ezilen bu kadınlar, kendilerini asla hayal bile edemeyecekleri bir kâbusun içinde bulurlar.